Yahudilikte bütün Yahudi cemaatlerinin üzerinde mutabık olduğu bir amnetüden söz
edilemez. Ancak Hz. Musa’ya vahyedilen On Emir hükümlerinin özellikle ilk kısmı insanların
Tanrı ile temasını düzenleyen telkinler içermektedir. Ancak 12. asırda bir Yahudi inanç
manifestosu tasarlanmıştır. Yine üzerinde bütün Yahudilerin mutabık olduğu söylenemeyen
bu formülasyon Moses Maimonides tarafından düzenlenmiştir.
Yahudi filozofu Moses Maimonides (1135-1204) Yahudi felsefi düşüncesinde oldukça
önemli bir yere sahiptir. Maimonides Plato ve Aristo felsefesini kutsal metin geleneğine uygulamıştır. Maimonides Yahudi teolojisinin temelini ifade eden on üç maddelik Yahudi inanç esaslarını ihdas etmiştir.
Yahudilik en açık olarak Yahudi halkının seçilmişliği ve bu seçilmiş halka karşı
Tanrı’nın iradesinin bir bildirgesi olarak Torah metni çerçevesinde tanımlanabilmektedir. Bu
iki inanç konusunun merkezinde ise Tanrı yer almaktadır. Dolayısıyla Yahudiliği en iyi
tanımlama şekli, Yahudiliğin Tanrı, seçilmiş kavim (İsrail) ve Torah inancı çerçevesinde
tanımlanmasıdır.
Tanrı: Yahudilik tek Tanrı inancını yansıtan monoteist bir dindir. Kitab-ı Mukaddes
Tanrı’nın birliği konusunu pek çok kez güçlü vurgularla dile getirmektedir: “Dinle, ey İsrail!
Tanrımız rab tek rabdir” (Tesniye 6:4). Çok tanrılı bir inanç ya da putperestlik Yahudi kutsal
metinlerinde şiddetle yasaklanmıştır: “Var mı senin gibisi ilahlar arasında, ya rab? Senin gibi
kutsallıkta görkemli, heybetiyle övgüye değer, Harikalar yaratan var mı?” (Çıkış 15:11)
cümlesi esasen çok tanrıcı paganlığın reddini ifade etmektedir.
İbrani: Yahudilik kutsal metin kaynaklarına göre Hz. Nuh zamanına kadar insanlık
aynı ata çizgisinden gelmişlerdir. Fakat Hz. Nuh’un oğulları Ham, Sam ve Yafes ile birlikte
insanlık üç farklı millete bölünmüştür. Ham, Hamilerin; Sam, Samilerin ve Yafes, Yafesilerin
atası olmuştur. Sam’ın soyundan gelen Eber Hz. İbrahim’in atası sayılmıştır. Bu nedenle Hz.
İbrahim’e “Eber’in soyundan” anlamında İbrani, konuştuğu dile de İbrani denmiştir. Böylece
bu terim, Yahudiler tarafından ilk atalar olarak kabul edilen Hz. İbrahim, Hz. İshak ve Hz.
Yakup ile onların nesli için kullanılmıştır
Yahudi: Krallar döneminden sonra İsrailoğulları, kuzeyde İsrail ve güneyde Yahuda
krallığı olarak ikiye ayrılmıştı. Bu ayrılıştan sonra yaşanan Babil ve Asur istilalarından sonra
her iki krallığın halkları sürgün edilmişti. Babil sürgününe gönderilen İsrailoğulları bu sürgün
sırasında Yahudiye’den gelenler anlamında Yahudi olarak nitelenmişlerdir. Dolayısıyla
İsrailoğulları için “Yahudi” terimi Babil sürgünü sonrası kullanılan bir isim olmuştur.
İsrail: Yahudi kutsal metin kaynaklarında Hz. Yakup’a atfedilen bir tecrübe
neticesinde ortaya çıkmış bir terimdir. Kutsal metin anlatısına göre Hz. Yakup aile
yakınlarıyla birlikte çıktığı bir yolculuk sırasında bir nehrin kenarında yalnız kalmıştır. Aile
bireyleri nehrin karşısına geçen Hz. Yakup yalnız kaldığı nehrin diğer yanında gecenin bir
vaktinde kendini “Tanrı adamı” olarak tanıtan birisi ile sabaha kadar güreş tutmuştur. Sabahın
ilk ışıklarına kadar devam eden güreş sonucunda Hz. Yakup’u yenemeyen Tanrı adamı onu
“Tanrı ile güreşen” anlamına gelen İsrail ile isimlendirmiştir. Böylece İsrail adını alan Hz.
Yakup soyu İsrailoğulları olarak da çağrılmıştır.
Süleyman Mabedi: Yahudiliğin inanç ve ibadet esasları, Tanrı’nın sadece kendileriyle
ahitleştiği belirli bir kavmin vaad edilen belirli bir bölgede yaşamasıyla mümkün olacak
şekilde tanımlanmıştır. Bu vaat edilen bölgenin en önemli unsuru ise Hz. Süleyman tarafından
inşa edilen mabettir. Yahudiler tarafından Beyt ha-Mikdaş olarak adlandırılan mabet
Süleyman Mabedi olarak da bilinmektedir. Bu mabed Tanrı’nın hazır bulunduğu Aron ha-
Kodeş adı verilen mekânı içinde barındırmakla birlikte Hz. Musa’ya vahyedilen kutsal metnin
de içinde yer aldığı Ahit Sandığı’nı içinde bulundurmaktadır.
Süleyman Mabedi, pek çok Yahudi ibadet ve ritüelinin uygulama merkezidir. Yahudi
ibadet geleneğinde yer alan rabbe kurban sunma ritüeli ancak mabet önündeki mezbahta
gerçekleştirilir. Dolayısıyla Yahudilerin kanlı kurban sunumları için mutlaka mabetin varlığı
gerekmektedir. Ancak Süleyman Mabedi’nin önce MÖ 586 yılında yıkılmasından sonra
yeniden yapılıp ikinci mabet dönemi başlayıncaya kadar Yahudiler mabedin merkezi
kuşatılıcılığından mahrum kalmışlardır. Mabedin MS 70 yılında ikinci kez yıkılmasından
sonra ise yaklaşık iki bin yıldır Yahudiler tarihsel mabetlerinden yoksundurlar. Mabetin
ayakta olmaması Yahudiliğin ibadet ve geleneklerinin bütünüyle yerine getirilmesine izin
vermemektedir. Özellikle mabedin yıkılmasından sonra rabbe kanlı kurban takdimesinin
gerçekleşmesi de söz konusu değildir.
Yahudiler için mabedin yeniden inşası büyük bir ideali ifade etmektedir. Ancak
Yahudilerin genel inancına göre mabet ancak Mesih’in gelişiyle birlikte yeniden imar
edilebilecektir. Böylece vaat edilmiş topraklar dışındaki Yahudilerin de geri dönüp Hz. Davud
ve Hz. Süleyman döneminin ihtişamlı İsrail egemenliğinin yeniden kuracağı beklenmektedir.
Torah: Yahudi inanç bütünlüğünü tanımlayan Tanrı ve İsrail kavramlarından sonra
üçüncü kurum Yahudi kutsal metni Torah’tır. Yahudilik çok kapsamlı bir kutsal metin
koleksiyonuna sahiptir. Yahudi kutsal metinleri yazılı ve sözlü metinler olarak iki kısımdan
oluşmaktadır. Yazılı kutsal metinler Tanah, sözlü kutsal metinler Talmud olarak
adlandırılmıştır.
DOÇ. DR. İLYAS TOPSAKAL
Güncel Video
Osmanlı Kayı Boyundan Değil Midir ?
Popüler Yayınlar
Müzik Dinle
Blog Arşivi
-
▼
2016
(66)
-
▼
Aralık
(43)
- Mekke'nin Fethi, 11 Ocak 630 (Hicrî: 8 Ramazan 8)
- Hz. Peygamber’in Hilfu’l-Fudûl: Erdemliler Birliği...
- Dersim Olayları ve Seyit Rıza’nın, 21 Eylül 1937’d...
- Ord. Prof. Dr. Cahit Arf'ı Ölüm Yıldönümünde Saygı...
- Tarihî Süreç İçerisinde Türk Toplumunda ve Devletl...
- Sultan Abdülaziz Ve Ablası Neşerek Kadınefendi'nin...
- Sultan II. Osman'ın Andra Kadısına Buyurduğu Hâliy...
- Sultan Abdülaziz’in Kanlı Gömleği
- Türkçe Bilim Dili Değildir Saçmalığı
- Osmanlı Devleti'nin İlk ve Son Anayasası Kanun-ı E...
- Kürtler’in Ve Bu Ulusun Taşıdığı Adın Kökeni
- KÜRTLERİN KÖKENİ HAKKINDA İLERİ SÜRÜLEN ÇEŞİTLİ GÖ...
- Kaçak Padişah Vahdettin’in Amerikan Başkanına Mekt...
- Hz. Muhammed’in Soyu
- KÜRTLERİN KÖKENİ HAKKINDA İLERİ SÜRÜLEN ÇEŞİTLİ GÖ...
- Sekeller ve Adlarının Menşei Prof. Dr. László Rásony
- E- Kitap- Kitap Topkapı Sarayı Müzesi – İslâm Miny...
- E- Kitap Diyojen İlk Türk Mizah Dergisi 1870-1873 ...
- Kayseri'deki Alçak terör saldırısında Şehit Olan K...
- Babürnâme E-Kitap (yazma /manuscript)
- Moskova'nın,Türklerin Dilini Sovyetleştirme Çabaları
- Orta Asya'nın Coğrafi Durumu ve Doğal Kaynakları
- Selçuklu Ailesinin Tarih Sahnesine Çıkışı
- 1101 Yılı Haçlı Seferleri ve Dânişmend Gümüştegin ...
- Roma’nın Kuruluşu
- İslâm’dan Önce Arabistan’da Kurulan Devletler
- KÜRTLERİN KÖKENİ HAKKINDA İLERİ SÜRÜLEN ÇEŞİTLİ GÖ...
- Cahiliye Kültüründe Allah İnancı-1
- KÜRTLERİN KÖKENİ HAKKINDA İLERİ SÜRÜLEN ÇEŞİTLİ GÖ...
- İstanbul'daki Alçak terör saldırısında Şehit Olan ...
- Türklerin Gerçekleştirdiği İlk Uçuş Denemesi
- Harf devrimi ile ilgili yeni bir polemik Erhan Afy...
- İngiltere Mercia Kralı Offa ve Arkasında “Lâ ilâhe...
- Vatikan Yazma Eserler Arşivi
- Osmanlı'nın Ermenistan Cumhuriyeti’ni Tanıyan İlk ...
- Eski Anadolu-Mezopotamya Dilleri Seslendirildi 5 ....
- Ahilik Ansiklopedisi 2 Cilt E-Kitap
- E-Kitap - BULGARİSTAN'DAKİ OSMANLI EVRAKI
- Yahudi Mezhepleri Modern Dönem
- Yahudi Mezhepleri Orta Çağ Dönemi
- Yahudiliğin İnanç Esasları
- Yahudi Kutsal Metinleri
- Fatih Sultan Mehmet'e Eşcinsellik İftirası Mı ? ...
-
▼
Aralık
(43)
0 yorum:
Yorum Gönder