KAZIM KARABEKİR .. Cihan Harbi'ne Neden Girdik?
Teleskopla göktekilerin, mikroskopla da tufeylilerin hareketleri mütehassıs
tarafından nasıl devamlı gözetlenerek, mahiyetlerinin tetkikine çalışılıyorsa,
tihbaratçılar da alakadar oldukları memleketlere öylece gözlerini dikmekle bera
ber, üstelik bir de kulaklarını vererek istihbarat mikrofon ve mikroskobuyla
ufak hareketine kadar dinlemek ve gözetlernek vazifesi olduğundan, ben de
kıpırdayan Rusya'yı merakla bu tarzda temaşa ediyordum.
Daha 1914 yılının 28 Mart'ında Enver Paşa'ya bir cihan harbi karşısında
lunduğumuzu bildirmekte, bu temaşalanmın da tesiri vardı. Enver Paşa, Yunan-
lıların eline geçen adalanmızı geri almak hülyasıyla planlar yapmakta olduğun-
dan, o zaman bana kulak asmadı.
Artık tehlike kampanaları, birbirini takip ederek çalmaya başlamıştı. Fakat
Enver Paşa hala, Edirne'nin kolayca geri alınması gibi, Midilli ve sair adaları al-
mak hülyasıyla, gelecek dretnotları gözlüyordu. Halbuki artık bu vaziyet karşı-
sında Rusların ani bir darbesine karşı İstanbul'un yani Boğazların ve dolayısıyla
bütün memleketin müdafaasını düşünmek zaruri idi....
Bu düşünceler siyasi ve askeri olmak üzere ikiye ayrılıyordu.
Siyasi kısmı: Fransa ve İngiltere gibi vaktiyle bizi Rus istilasından kurtaran
ve tarihi dostluğumuz bulunan ve halkımızın da kalplerinde samimi yerleri olan
devletlere sarılmak oldu. Fakat onların da hakkımızda iyi fikirler beslemediklerini
ve müttefikleri olan Rusları memnun etmek için bizim mahvımızla alakadar
olmak şöyle dursun yağmaya bile hazırlandıklarını görünce, gayet tabii olarak
Almanlara atılmak oldu.
Askeri kısmı: Ne bahasına olursa olsun Rusların Karadeniz fllolarına hakim
olabilecek bir filonun İstanbul'a getirilmesi oldu.
İşte Alman ittifakının sebebi ve neticede, Cihan Harbi'ne neden girdik meselesinin
cevabı.
Yoksa Cihan Harbi'nde hiçbir vakit, tarihi dostlarımız olan İngilizler ve Fransızların
mağlüp edilmelerine yardım etmek için girilmediği gibi, Almanların yıldırım
süratiyle Belçika'yı aşarak ve asri kaleleri düzleyerek, Fransız topraklarına
girdiğini görünce, herhangi bir yağmadan istifade fikriyle de girilmedi.
Haksız ithamlar, o zamanki düşmanlarımızın propaganda edebiyatı olup,
hakikatlere vakıf olmayan bazı vatandaşlarımızı da yanlışlıklara sürükledi.
KAZIM
KARABEKİR I. Dünya Savaşı Anıları Yapı Kredi Yayınları
KARABEKİR I. Dünya Savaşı Anıları Yapı Kredi Yayınları
Hiç yorum yok