Abdülhamid'in,Nefsi Müdafaa Yapan İki Türk Askerini Astırması; Manastır Rus Konsolosu Aleksandır Rostkovski Olayı
Asılan Şehid Asker Halim Bey Ortada
Araç, Nüzhetiye Karakolu önündeki nöbetçi askerin yanından geçerken, Rostkovski nöbetçinin kendisini selamlamadığını görünce sinirlenmiştir. Rostkovski arabadan inerek nöbetçi askere doğru yürümüş ve nöbetçinin kendisini neden selamlamadığını sormuştur. Türk kaynaklarına göre, Rostkovski elindeki kamçı ile nöbetçinin yüzüne vurmuştur. Slav kaynaklarına göre ise, Rostkovski sadece nöbetçinin kimliğini sormuştur. Nöbetçi asker Halim, Rostkovski'nin sözlerini anlayamamış ve kendisini korumak için ateş etmiştir. Rostkovski olay yerinde hayatını kaybederken, yanındaki Bulgar öğretmen Mısırkov da şok nedeniyle bayılmıştır. Konsolos Rostkovski'nin vurulmasından birkaç saat sonra Manastır Valisi ve Komutanı tarafından Sultan Abdülhamid'e çekilen telgrafta, olayın daha ayrıntılı bir anlatımı yer almaktadır:
Telgrafa göre, er nöbetçi Halim, selam vermediği için Rostkovski tarafından sorgulandığında, kendisinin Rostkovski'yi görmediğini beyan ederek özür dilemiştir. Bunun üzerine Rostkovski, nöbetçi ere "bir iki güne kadar halinizi göreceksiniz" diyerek tehdit etmiş ve ardından ona sövüp saymaya başlamıştır. Rostkovski'nin silahına davranması üzerine, can korkusuyla nöbetçi er Halim ateş etmiştir.
Açılan bu ateş Rostkovski'ye isabet etmiş ve Rostkovski olay yerinde hayatını kaybetmiştir. Rostkovski'nin yere düşen tabancası ise arabacısı tarafından alınarak konsolosluğa götürülmüştür. Bu bilgilere göre, nöbetçi askerin eyleminin Rostkovski'nin tehdidi ve silahına davranması üzerine, kendini savunma amaçlı gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Olayın gelişimi ve sonuçları, İngiliz konsolosunun ifadesiyle de uyumlu görünmektedir. Gerginliğin yüksek olduğu Makedonya'daki hassas dönemde, Rostkovski'nin sert ve kibirli tutumu, olayın trajik sonuçlanmasında rol oynamıştır. Olayla ilgili yargı süreci Sultan'ın iradesiyle hızla başlatılmıştır: Rostkovski'nin öldürülmesinden hemen sonra, 9 Ağustos 1903'te
Sultan Abdülhamid tarafından "Divan-ı Harp" (Savaş Divanı) kurulması talimatı verilmiştir. 11 Ağustos 1903'te Rumeli Umum Müfettişi Hüseyin Hilmi Paşa'ya, sanık nöbetçiye "lazım gelen mücazat-ı şedidenin (şiddetli cezanın) tertip edilmesi" ve cezanın "ertesi güne kadar" bildirilmesi talimatı verilmiştir.
14 Ağustos 1903'te Hariciye Nazırı Tevfik Paşa'nın bir yazısından anlaşıldığına göre, Rus konsolosunun öldürülmesinin hemen ardından "Encümen-i Meclis-i Mahsus-ı Vükela" (Özel Meclis Heyeti) oluşturulmuştur. Bu heyet, Divan-ı Harp'in vereceği idam kararının "başkaca istizan ve emir istihsaline hacet bırakılmaksızın" derhal uygulanmasını teklif etmiş ve bu teklif Sultan tarafından kabul edilmiştir. Yargılama 13 Ağustos 1903'te sonuçlanmış ve
Divan-ı Harp, "Jandarma Halim'in tehevvürle başladığı fiil-i katli taammüden neticelendirdiğinden" idamına karar vermiştir. Ayrıca, olayla hiçbir ilgisi olmayan nöbetçi er Abbas da, "Halim'i serbest bırakmak suretiyle katle iştirak ettiği" gerekçesiyle aynı cezaya çarptırılmıştır.Saygılı, H. (2013). 1903 Makedonya’sında Reformlara Tepkiler: Manastır Rus Konsolosu Aleksandır Rostkovski’nin Katli. Karadeniz Araştırmaları, 39(39), 69-94. https://doi.org/10.12787/KARAM714
Hiç yorum yok