Mısır Kızılayı'nın Milli Mücadeleye Katkısı, 1921'de Milli Mücadeleye Mısır'dan Gelen Destek.
1921 yılına gelindiğinde, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Anadolu büyük bir kargaşaya sürüklenmişti. Müttefik Devletler, Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarını işgal etmişti ve 1920'de imzalanan Sevr Antlaşması ile Anadolu'nun parçalanması öngörülmüştü. Bu plana göre, Anadolu'nun çeşitli bölgeleri Britanya, Fransa, İtalya, Yunanistan ve olası Ermenistan ile Kürdistan devletlerine bırakılacaktı (haritaya tıklayın). Osmanlı Devleti artık egemenliğini yitirmişti. Geriye kalan tek egemen bölge, yeni Türkiye'nin merkezi olacak olan Ankara ve çevresindeki İç Anadolu Bölgesi'ydi. İstanbul Müttefikler tarafından işgal altına alınırken, Mustafa Kemal'in önderliğindeki milliyetçi güçler Anadolu'nun iç kesimlerinden bağımsızlık mücadelesi yürütüyordu. Sevr Antlaşması'ndan aylar önce, milliyetçiler Ankara'da kendi meclislerini kurmuşlardı. Savaşın üç cephede devam ettiği bu süreçte, Ankara hükümeti Osmanlı devletinin eski kurumları ve bakanlıkları üzerinde kademeli olarak kontrolü ele geçirecekti.
Bu belge, birkaç bin İngiliz Sterlini'nin transferini içermesine rağmen, çok daha büyük bir şeyin sembolik olarak aktarımını temsil ediyor. Mısır Kızılayı'ndan, Ankara'daki Türk Kızılayı arşivlerinde bulunan bir mektuptur bu. Birinci Dünya Savaşı'ndan önce, bugünkü Kızılhaç ve Kızılay dernekleri herhangi bir kurumsal çerçeveyle resmî olarak birleşmemişlerdi, ancak genellikle birbirleriyle iş birliği yapıyorlardı. Mısır Kızılayı, 1911 yılında kurulmuş ve İngiliz himayesi altındaki Mısır Hıdivi tarafından bir sivil toplum kuruluşu olarak onaylanmıştı. Osmanlı Kızılayı (Hilal-i Ahmer veya 1935'ten sonra Kızılay), Kırım Savaşı sonrası dönemde savaş alanında hasta ve yaralı askerlere yardım sağlamak amacıyla 1868 yılında kurulmuştu. Birinci Dünya Savaşı sırasında, Kızılay Osmanlı ordusuna tıbbi yardım sağlama ve savaş esirleriyle ilgilenme konusunda önemli bir rol oynamıştı. Ancak, İstanbul merkezli ve Osmanlı hükümetiyle sıkı bağları olan Kızılay, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılması ve Anadolu'da süren iç savaş sırasında, Ankara hükümeti tarafından yürütülen Milli Mücadele bağlamında etkinliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.
Bu Kasım 1921 tarihli belge, İstanbul'daki Kızılay'a Mısır Kızılayı'ndan gönderilmiştir ve milliyetçilerin Anadolu'da meşru hükümet olarak tanınma sürecinde bir adımı temsil eder. Her biri 1000 Sterlin olan beş bağışın transferini yetkilendirir ve bu paraların özellikle "Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın Büyük Millet Meclisi'ne gönderilmesini talep eder. Birinci Dünya Savaşı sonrasında, Saad Zaghloul liderliğindeki Wafd Partisi'nin önderliğinde Mısır'da başarısız bir bağımsızlık girişimi yaşanmıştı. Bu bağlamda, Mısır'dan milliyetçilere verilen destek, Kemalistlerin Türkiye'nin egemen yöneticileri olarak tanınmasının fiili bir göstergesiydi.
Mealen şöyle demektedir:
Size beş adet havale ekliyorum. Her biri bin İngiliz Sterlini tutarında toplamda beş bin İngiliz Sterlini değerinde beş havale gönderiyorum. Bu havalelerden üçü Mısır Ulusal Bankası'na (numaralar: 99305, 99306 ve 99307) ve diğer ikisi Crédit Lyonnais Bankası'na (numaralar: 43732 ve 43733) yönlendirilmiştir. Havaleler 16 Kasım 1921 tarihli olup, bunları Ankara'da bulunan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Paşa'ya Anadolu Savaşı mağdurlarına yardım amacıyla, sizin derneğiniz ile Mısır Kızılay Derneği arasında daha önce yapılan anlaşmaya uygun olarak ulaştırmanız için gönderiyoruz.
Havaleleri teslim aldığınızda, telgraf yoluyla bizi derhal bilgilendirmenizi rica ederiz, böylece o mağdurlar için toplanan diğer yardımları da size iletebiliriz. Ayrıca, Gazi Mareşal Mustafa Kemal Paşa'nın bu tutarları teslim aldığına dair bir makbuz göndermenizi rica ederiz.
En derin saygılarımla,
Mısır Kızılay Derneği Başkanı Abdülrahim
Cevap :
10 Kasım 1921 tarihli telgrafınızı aldık ve 12 Kasım 1337 tarihli raporunuzu ve alındı belgesini de aldık. Sizinle iş birliği yaparak o mağdurlara yardım etmek için gösterdiğiniz gayretler için size teşekkür ederiz.
Abdülhamid'in İdama Gönderdiği İki Türk Askeri
Hiç yorum yok