Tarihte Kötü Hükümdarlar: II. Leopold ve Kongo'nun Karanlık Yüzü

Tarihte “kötü hükümdarlar” denildiğinde aklımıza genellikle Hitler, Stalin veya Kazıklı Voyvoda gibi isimler gelir. Ancak II. Leopold gibi daha az bilinen bir figür, insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden birine imza atmıştır. Kendisinin, yaklaşık 1 ila 15 milyon kişinin ölümünden sorumlu olduğu tahmin edilmektedir ve bu ölümler, özellikle II. Leopold'un acımasız sömürge yönetimi altında yaşayan Kongolu halktan kaynaklanmıştır.

Leopold II, 1885'ten 1908'e kadar Belçika'nın ikinci kralı olarak hüküm sürmüştür. Babası I. Leopold'un unvanını devralan Leopold II, döneminin büyük inşaat projeleri ve sosyal reformlarıyla tanınmıştı. Halk arasında 'İnşaatçı Kral' olarak bilinen II. Leopold, Fransa-Prusya Savaşı sırasında Belçika'nın savunmasını güçlendirme konusunda önemli adımlar atmış, ülkesinin tarafsızlığını korumayı başarmıştır.

Ancak Leopold II'nin dış politikadaki başarısı, acımasız bir sömürgecilikle gölgelenmiştir. Belçika hükümeti, dönemin diğer Avrupa güçleriyle birlikte 1884 yılında Berlin Konferansı'nda Afrika'daki yerel halklara medeniyet ve Hristiyanlık getirme bahanesiyle Leopold II'ye 1 milyon 994 bin kilometrekarelik bir arazi vermişti. Bu topraklar Leopold II'nin kişisel mülkü olarak kabul edilmiştir ve 'Özgür Kongo Devleti' olarak adlandırılmıştır.

Leopold II, Kongo'da fildişi ve kauçuk gibi değerli doğal kaynakları keşfetmişti. Özellikle kauçuk, döneminde yüksek talep gören bir malzeme haline gelmişti. Leopold II, bu kaynaklardan yararlanmak için 19 bin kişilik özel bir ordu kurarak yerel Kongolu halkı zorla çalıştırmıştır. Köyler, kauçuk üretiminde belirlenen kotaları karşılayamadıklarında, genellikle şiddet ve zorlamalarla cezalandırılmıştır. Askerler, köylerin kadınlarını rehin alarak erkekleri ağır işlerde çalışmaya zorlamış, başarısız olan köyler ise dövülmüş ve kırbaçlanmıştır. En korkunç cezalar arasında Kongoluların uzuvlarının kesilmesi de bulunmaktadır; bu kesilen uzuvlar sıklıkla kişisel ganimet olarak taşınmıştır.

Kadınların rehin alınması ve erkeklerin kauçuk fabrikalarında çalıştırılması nedeniyle köylerde avlanacak veya barınak inşa edecek çok az kişi kalmıştır. Bu durum, Kongolu halkın hastalıklara ve kıtlığa karşı savunmasız hale gelmesine neden olmuştur. Sonuç olarak, Leopold II'nin acımasız yönetimi altında, Kongo'nun nüfusunun yaklaşık yüzde 50'sini oluşturan 1 ila 15 milyon insan hayatını kaybetmiştir.

Leopold II'nin acımasız yönetimi, nihayetinde diğer Avrupalı liderlerin dikkatini çekmiş ve uluslararası kamuoyunda tepkiyle karşılanmıştır. Misyonerler ve İngiliz gazeteci Edmund Dene Morel'in yaptığı ifşaatlarla gerçekler ortaya çıkmış, Belçika parlamentosu Leopold II'yi toprakları Belçika hükümetinin kontrolüne bırakmaya zorlamıştır. 1908 yılında Kongo, Belçika hükümetinin doğrudan yönetimine geçmiş ve 1960'da bağımsızlığını kazanarak Kongo Cumhuriyeti adını almıştır.

II. Leopold'un yönetimi, tarihteki en acımasız ve insanlık dışı sömürgecilik örneklerinden biri olarak hatırlanacaktır.

daha fazla bilgi için.......

King Leopold II's Exploitation of the Congo From 1885 to 1908 and Its Consequences