Sultan Abdülhamid’in Hâtıra Defteri meselesi
Abdülhamid'in hatıra defteri yoktur, bu isimdeki kitap
sahtedir, inanmayın ve kullanmayın!
Murat Bardakçı
Bu mesele hakkında varılar neticeler şöyle sıralanabilir:
1. Sultan II. Abdülhamid’e atfedilen Hâtırat’ın Utarit’deki
tefrikası ve kitap halinde basılmış nüshası Süleyman Nazif’in kalemin den
çıkmıştır. Fevrî ve asabî tabiatlı Süleyman Nazif daha önce ve sonra da bu
hususiyetinin delili sayılabilecek metinler kaleme almıştır.
2. Tefrika kitap hâlinde basılırken takdim niyetine eklenen
“Birkaç Söz” serlevhalı yazı da, tefrika sırasında on dokuz, kitap basılırken
ise yirmi iki yaşında olan Vedat Örfî tarafından yazılmış olamaz. Tam bir
siyaset ve idare felsefesi olan yazı da yine Süleyman Nazif’in kaleminden
çıkmış olmalıdır.
3. İttihatçılara karşı duyduğu öfkesini bir ölçüde bu
tefrikayı yazarak teskin eden Süleyman Nazif, belki biraz da İbnülemin’in ikazı
ve tekdîri üzerine tefrikayı, mecmua üç sayı daha çıkmasına rağmen, yarıda
kesmiştir. Dolayısıyla ortada aranacak bir Hâtırat defterinin varlığı hakkında
en ufak bir delil de bulunmamaktadır.
4. Bütün bu tespitlere Süleyman Nazif ile alâkalı olarak
ilave edilecek başka bir husus da II. Meşrûtiyet’in, münevver zümresinde ve
tabiî Süleyman Nazif’te çok büyük bir sükut-u hayale yol açmış bulunduğudur. Bu
sebeple II. Abdülhamid devrinin bu Jöntürk’ü bir zamanlar en çok karşı olduğu
Sultan’ın en dikkate değer müdafaanâmesini yazmak mecburiyetini duymuştur.
5. Gerek bu Hâtırat’taki ve gerekse Fransızca’dan tercüme
edilen Siyasî Hâtıratım’daki müdafaa tavrı ve II. Abdülhamid’in lehindeki
düşünce ve üslup bu metinlerin Sultan tarafından yazıldığı veya yazdırıldığı
kanaatini veya daha doğrusu inancını doğurmuş ve şüpheleri ortadan
kaldırmıştır.
6. Bu tespitlere rağmen hem Süleyman Nazif’in ve hem de Ali
Vehbi’nin imzasını taşıyan metinler devre dair tarih araştırmalarında, tarih
usûlünün gerekleri yerine getirilerek, birer mehaz olarak kullanılabilir,
kullanılmalıdır.
7. Hâtırat’ın İsmet Bozdağ neşrinde eklenen sayfalar tamamen yenidir ve Bozdağ tarafından yazılmıştır. Yani ortada “hâlâ rengi solmamış bir mavi kurdelâ ile bağlı” bir paket içinden çıkmış ve “iki savaş geçirmiş bir ülkede saklandığı için çok hırpalanmış, örselenmiş.., bazı sayfaları dokunmakla yırtılıyordu” denebilecek bir defter hiç olmamıştır. Olması için de maddî, tarihî ve mantıkî bir delil bulunamamıştır.
8. İsmet Bozdağ’ın “Abdülhamid’in Hâtıra Defteri peşinde 30 yıl” serlevhası altında anlattığı hikaye Leipzig’e seyahatini ve hâlâ gerçek ismini, her ne sebebe mebnî ise, gizlediği Kolze ile buluşmasını ve defteri bulmasını anlatmaktadır ve gerçekten de zevkle okunmaktadır. Sonunda da bir mısra bulunmaktadır.
Ali Birinci
Buradan ayrıntılı bilgi alabilirsiniz
Hiç yorum yok